Serveti Fünun Edebiyat Özellikleri ve Sanatçıları

Serveti Fünun Edebiyatının Özellikleri ve Sanatçıları

Servet-i Fünun devri, 1896 senesinde başlamıştır. Bu dönem, seçkin bir zümreye ( zengin kesim, saray vb. ) hitap etmekteydi. Servet-i Fünun edebiyatının oluşmasında bu dönemin fazlasıyla etkisi vardır. Peki, Servet-i Fünun Edebiyatının Özellikler Nelerdir? Servet-i Fünun Sanatçıları Kimlerdir? Şimdi bu soruların cevaplarını siz değerli okurlarımıza detaylıca hazırladık.

Servet-i Fünun Edebiyatı Hakkında Kısa Bilgi

Servet-i Fünun diğer adıyla Edebiyat-ı Cedide olarak da çıkabilir. Batı kesiminden alınan yenilikleri Türk Edebiyatına aktarmaya çalışan bir gruptur. Serveti Fünun sanatçıları estetiğin ön planda olduğu bir sanat icra etmişlerdir.

Serveti Fünun Hakkında Detaylar

Recaizade Mahmut Ekrem’in önderliğinde aslında bir fen dergisi olarak 1896’da yazmaya başlamışlardır. Genç sanatçılar “ Kafiye göz için mi yoksa kulak için mi? “ tartışmasına müdahil olmuşlardır. Bu tartışma ile edebi oluşum süreci hızla sürdürülmüştür. 1901 yılına derginin kapatılmasına kadar geçen sürede oldukça etkili bir yer edinmişlerdir.

Tanzimat Dönemi Hakkında Bilgiler Göz Atabilirsiniz

Serveti Fünun’un Özellikleri

1. Dönemin siyasal baskısı nedeniyle estetik yönüne odaklanılmıştır.
2. “ Sanat, sanat içindir “ anlayışını benimsemiştirler.
3. Parnasizm ve sembolizm gibi akımlardan izler bulunmaktadır.
4. Günlük konuşma dilinden uzak, ağır ve süslü bir dil kullanmışlardır.
5. Şiirlerde ölçü olarak “ aruz vezni “ kullanmışlardır.
6. “ Kafiye, kulak içindir “ anlayışını ön planda tutmuşlardır.
7. Toplum olaylarından uzak durmuşlardır. Bireysel konular çokça işlenmiştir.
8. Batı taraflı edebi türlerden daha iyi örnekler çıkartmışlardır.
9. Realizm akımının etkisi bulunmaktadır.
10. Eserlerde mekân olarak İstanbul’u ön planda tutmuşlardır.

Serveti Fünun Sanatçıları

Tevfik Fikret, Halit Ziya Uşaklıgil,  Cenap Şahabettin, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit Yalçın gibi önemli isimler çıkmaktadır

Halit Ziya Uşaklıgil ( 1870-1927 )

• Edebiyatımızın ilk büyük romancısı olarak bilinmektedir.
• İstanbullu soylu bir ailedendir.
• Batılı tarzda ilk romanları yazmıştır.
• En çok ses getiren romanlarından birisi “ Mai ve Siyah “ tır
• Realizm akımıyla eserler çıkartmıştır.
• Ağır bir dille eserlerini yazmıştır.
• Bireysel konuları ele almıştır.

Eserleri; Aşk-ı Memnu, Kırık Hayatlar, Mai ve Siyah, Bir Ölünün Defteri, Saray ve Ötesi ve Kırk Yıl gibi eserleri vardır.

TEVFİK FİKRET ( 1867-1915 )

• Serveti Fünun’un sembol isimlerindendir.
• Birçok şairin etkilediği bir isim olmuştur.
• Galatasaray Lisesi mezun olan şair, pek çok okulda edebiyat öğretmenliği yapmıştır.
• Güçlü aruz ölçüsü kullanmıştır.
• Parnasizm akımından etkilenmiştir.
• Karamsar bir yazar olarak bilinmektedir.

Eserleri; Rübab-ı Şikeste, Şermin, Rübabın Cevabı, Haluk’un Defteri gibi eserleri vardır.

CENAP ŞAHABETTİN ( 1870-1934 )

• Serveti Fünun denilince akla gelen ilk isimlerindendir.
• Asıl mesleği doktorluktur.
• Fransız sembolist şairlerin etkisinde kalmıştır.
• Avrupa tarzındaki şiirlerin ilk temsilcisidir.
• Ağır bir dil kullanmıştır.
• Aruz ölçüsü kullanmıştır.
• Aşk ve tabiat konularını işlemiştir.
• Estetik zevki yakalama amaçlı eserler ortaya çıkartmıştır.

Eserleri; Tamat, Hac Yolunda, Afak-ı Irak, Körebe, Yalan, Avrupa Mektupları, Küçükbeyler gibi eserleri vardır.

Mesnevi Nedir? Türk Edebiyatında Mesnevi Örneklere Göz Atmak İsteseniz Buraya Tıklayın

SÜLEYMAN NAZİF ( 1870-1927 )

• Namık Kemal’in vatan temalı şiirlerinden etkilenmiştir.
• Batı ve Doğu edebiyatına hâkimdir.
• Arapça, Farsça ve Fransızca dillerine oldukça hâkimdir.
• İstanbul’un işgali sonrası yazmış olduğu “ Kara Bir Gün “ şiiriyle sürgün edilmiştir.

Eserleri; Gizli Figanlar, Çal Çoban Çal, Firak-ı Irak, Tarihin Yılan Hikâyesi gibi eserleri vardır.

MEHMET RAUF ( 1875 – 1931 )

• Roman eserleriyle öne çıkmıştır.
• Halit Ziya Uşaklıgil’in yolundan ilerlemiştir.
• İlk Psikolojik Roman, Eylül’ü yazmıştır.
• Dili diğer sanatçılara göre daha sadedir.

Eserleri; Eylül, Ferda-yı Garam, Genç Kız Kalbi

Serveti Fünun Edebiyatı Ne Zaman Dağıldı?

5 yıl gibi kısacık sürede edebiyatımıza derin izler bırakmışlardır. Fünuncular bir araya geldiği dergide 1901 yılında “ Hüseyin Cahit Yalçın “ Fransız İhtilali’ni konu alan “ Edebiyat ve Hukuk “ adlı çevirisinden sonra II. Abdülhamit tarafından kapatılmıştır. Kapanmayla beraber topluluk bir daha açılamamak üzere sona ermiştir.